(Taşındığım ev (eski) sıcaktı ve biz daha rahat araştırma yapabiliyorduk, mutluyduk:p)
Az uyudum, az yedim ve yorgunum, ama Oscar'a hazırım! Hah ha, böyle devam etmeyecekti bu cümle fakat yine dayanamadım. Uzun süredir bu ritüeller keyif vermiyor bana, eskiden Poliş'le seyreder, çok gülerdik. Hiç susmadan, şarap içerek inanılmaz dedikodu yapardık. Hollywood dedikodusu tabii, siz ne sandınız?:) Kim nasıl oynamış, ödülü alacak mı, alsın mı, ne giymiş, yakışmış mı, vs. vs. O zamanlar arka arkaya film izler, tüm adayları yalayıp yutar, biz de tahminlerimizi yapardık, belki de keyif almanın reçetesi buydu. Neyse ne, bakalım bu gece eğlenceli olacak mı? (Bu arada kırmızı halı çoktan başladı ben hâlâ burada bir şeyler yazıyorum, laubalilik işte.)
Aday olan tüm filmleri izlemedim, izlediklerim arasında Black Swan daha etkili bir filmdi. Winter's Bone keza. 127 Hours, Inception ve The Kids Are All Right diğer ikisinin yanında basit filmler, tamam tamam Inception'ı harcamak ayıp oldu, onu ayıralım. The Social Network'ü dün nöbette izleyecektim güya, oysa izlediğim tek film akciğer ve batın filmleriydi:p The Fighter, sanırım kavga, gürültü dolu, hem içinde kadın da yoktur (annemin klasik lafı), erkek filmi basbayağı, uzun bir süre izlemem ben onu. Coenler'i bu yıl unuttum, allah unutturmasın ne diyeyim:p
Sonra sonra, hah tamam, en iyi kadın ve erkek oyuncular banko, Natalie ve Colin. Arkadaşları tanırım, iyi oyuncu ikisi de ve hak ediyorlar. Yardımcı kadın oyuncu ödülünü de Melissa Leo'nun değil Helena'nın alacağını düşünüyorum. Neden, ne bileyim, öyle işte. Hani hep o kategorilerde şaşırtırlar ya ondan sanırım. Bir de Melissa için Poliş'in söylediği şey geliyor aklıma, hâlâ gülüyorum. Golden Globe'da (sanırım) ödül alırken Jeremy Irons'ın elinden aldığı için o kadar heyecan yapmıştı ki, bize çok komik gelmişti bu tepki. Poliş, kadın gelmiş elli yaşına hâlâ Jeremy'yi gördüğü için ayılıp bayılıyor, Jeremy'yi bizim bakkal görse heyecan yapmaz adam unutuldu yahu, demişti. Ve inanın o söylediğinde daha komikti:p
En iyi yönetmen Fincher olur, Fight Club filmiyle havasını almıştı -ki harika bir filmdir-, bu facebook başarısı hikâyesiyle kesin verirler. Bir de yahudi ya arkadaş hep başarı hep başarı. Zaten yahudi olmayan bir ben varım o sektörde, üstelik sektörde de değilim. Hah ha ne oldu bu şimdi!? Son olarak filmine bayılmasam da Nolan'ı harcadılar, adam daha ne yapsın bilmiyorum valla?
Kısa kısa;
-Antisemitik değilim, keşke yahudi olsaydım.
-En iyi yabancı filmi Kynodontas almalı ama almaz. Oy verenlerin marjinal düşünceye eğimli olduklarını sanmıyorum. Pardon, Bunuel ve Bergman alıp duruyordu değil mi? Olur öyle:)
-Kırmızı halıdan geçen kadınlara yan gözle bakıyorum da, hepsi parlıyor, inanın. Hatta Serap, dayanamayacağım ben yatmalıyım, kadınların yüzünde hiç kırışıklık yok, şaka mı bu, diyor. Kızım bunlar bizden genç dedim, elli yaşında kadın geçti tam o sırada, botox dışında söyleyecek laf bulamadım. Hatta "cevab veremedim":p
-Şarap içmeye bile başlamadım daha, sadece leblebi yiyorum. Bu yıl benim evde tören sönük geçiyor.
Bye!:)