Salı, Haziran 24, 2014

makarios!*

(elbette bu yazdan değil, geçmiş yıllardan bir foto bu, ablamla mahalle barına gitmiştik. fotoyu da ablam çekmişti, çok keyifli bir akşamdı, iyi hatırlıyorum. hmmm, ayrıca o zamanlar daha sağlıklı, daha neşeli, daha bira içebilen bir tiptim, şimdi ise mızmızın tekiyim. dolapta da yıllanmış biralar öyle zavallı zavallı duruyor.;/)



Çok olmuş. Buraya da yazmışımdır kesin ben her şeyi parmaklarımla sayarım ya, işte öyle sayılmayacak kadar çok olmuş. Bu çok olan zamanda bir sürü şey yaptım, ya da hiçbir şey yapmadım da, bir sürü şey esti geçti etrafımdan, ben rüzgârından hasta oldum.;) Kafam karışıkken, bir şey düşünürken bırakın yazmayı, kaldırımda bile yürüyemiyorum, hâl böyleyken oturup bulanıklığın geçmesini bekliyorum ben de. Geçti mi peki, ı ıh. Ama burayı ve burada sohbet ettiğim herkesi özledim. Bana mesaj atıp, ya da uzun uzun mektuplar yazıp halimi hatrımı soran herkese  teşekkür edip kaçayım şimdi. Sonra ise uzuuun uzuuuun izlediğimiz filmlerden, okuduğumuz kitaplardan, tanıştığımız insanlardan, gezdiğimiz yerlerden bahsedelim. Birikti birikti birikti, çok şey birikti, öteye beriye taşırmadan buraya taşıyalım şeyleri, öyle yapalım da biraz gülümsesin yüzüm, ya da yüzümüz. Bu kısacık yazı da diğer yazının (ara vermeden yazacağım!) açılış paragrafı olsun. 

---------
*ben çocukken, sokaklarda "başpiskopos makarios, başpiskopos makarios!" diye tekerleme söylerdik, belki de ben söylerdim de, arkadaşlar katılırdı, bilemedim şimdi. bir zamanların "en ciddi olayının kahramanını!" kendimize tekerleme yapmıştık, çocuk kafası işte, akıl sır ermez. Peki niye yazdım bunu şimdi? Çünkü kaç gündür aklımda bu tekerleme var! Durup durup bunu söylüyorum, bir ara geçti sanmıştım, yine başladı. Bunun içündür ki, basbayağı deliyim ben, Eh elbette, neden olmasın, hem delilik çok güzel bi şey! Bilen bilir, haydi geçmiş olsun!;p

-------

p.s.: Zelda'ya, Alkım'a, Zerka'ya ve sadece mektuplarından tanıdığım Nejat ve Jewel'e özellikle teşekkür etmek istiyorum, onlar seslenmese ben bu "caanım" bloğuma, biraz zor döner, gamlı baykuş gibi daha çok otururdum koltuğumda. Şahanesiniz, sarılıyorum hepinize.

21 yorum:

Zelda Capulet dedi ki...

şahane :)) döndün demek. ben de dönmeliyim; ama nasıl?

sımsıkı sarıldım varsay.

guguk kuşu dedi ki...

hoşgeldik o zaman:)

justine dedi ki...

Hey!

Zeldacığım, bana tavsiye ettiğin şeyleri sende denemeye ne dersin; sıkıntıları bir anlığına da olsa atıyor ve bloğa yazıyoruz, sonra da müzikler, kitap cümleleri, şarkılar, şiirler havada uçuşuyor tabii.;p Çok sarıldım.

--------------

Guguk kuşu, merhaba!;) Nasılsın, neler yaptın görüşmeyeli, kızların nasıl? İş kısmını sormuyorum bak, o kısımlar hep sıkıcıdır bana göre.;/

Leylak Dalı dedi ki...

Ay hoşgeldin yahu, daha dün düşündüm nerelerde bu Justine diye, gitme bir daha böyle uzun süreli.
Var ya anneannem de bana kızınca "Makarios" derdi :)

justine dedi ki...

Başpiskopos olanından bahsediyordu değil mi?;p Heh he, adamı geyik aracı yapmışız bir dönem, valla bravo bize.;) Hoşbulduk Leylakcığım (leylak deyince bir daha demek istedim, ne ferahlatıcı bir kelime bu!), gitmem umarım. Aslında çok uzun bir ara değildi, 4 ay filan olmuştu sanırım, ama yıllar yıllar boyuca sık sık yazınca uzunmuş gibi geldi bana da. Aylara düşen yazı adetini görünce gülüyorum zaten, ruh halimle ayarlı post sayıları.;)

yagmur dedi ki...

Oh, nihayet döndün canım Justine. Bugüne dair sevinçler birikmeye başladı bile.

jewel dedi ki...

Ah, nasil da mutlu etti beni bu sarilma:)
Hosgeldiniz tekrardan efendim:)

justine dedi ki...

Aaa, Yağmur gelmiş!;) N'aber Yağmur, nasılsın, bebiş artık büyümüş, bebiş denmeyecek kıvama gelmiştir di mi?;p

Jewel, hoşbulduk.;) İnan bana, senin portakal kokusu benzetmen olmasa biraz zor dönerdim buralara, tekrar teşekkürler.

Clea dedi ki...

kente kocaman gülüşlü bir geri dönüş, harika:-) artık mazeretleri bırakıp yazma zamanı (tabii bunu en başta kendime söylüyorum beyb:p) ne zaman yeni yazı gelecek acaba diye tıklama rekorunu ben kırmış olabilirim bu arada. özlemişim çok!

zerka dedi ki...

justincim hoş geldin, iyi ki başladın yeniden yazmaya,çok sevindim yazını görünce, heyecanlı sevinçli bir sesle yazıyorum bu yorumu:) devamını da bekliyoruz ama:)
buralar böyle yalnız, sessiz hiç çekilmiyor, sanki çiçekleri sulanmayan bir ev gibi üzgün, durgun bir hava.

tekerlemeden bahsedince sen, geçenlerde birileriyle konuşurken, çocukluk ne güzel, dünyada olup bitenlerden çok daha ciddi meselelerin var demiştim, o geldi aklıma, öyle değil mi?:)

sarılıyorum ben de hasretle, çok sevgiler, selamlar

justine dedi ki...

Poliş, ben de çok özledim ve doyamadım sana.;/ Yazma zamanı dedik ama sanırım yine ara vereceğim çünkü tatil başlıyor!;p

----------

Zerkacığım! hoşbulduk, seni duydum say, neşesi buralara geldi sesinin.;) Çocukluk bazen güzel bazen değil ama makarios kısmı kesinlikle güzel kısmıydı o dönemin, eminim.
Daha çok yazacağım dedim, bloğumu özledim dedim ama tatil başlayacak birkaç gün sonra, buralara bakmaya vakit bulabilecek miyim bilmem. Neyse, ben de tatilden haberler veririm size, bizde çözümler tükenmez.;p Çok sevgiler, benden de selamlar.

guguk kuşu dedi ki...

sevgili justine, işler yoğun diyerek o kısmı hemen atlayalım. yeni fakülteye geçtim ve dünyam alt üst oldu:) çok iş var hep iş var:) sanki losttaki gibi başka bir boyuta düşmüş gibi hissediyorum kendimi.
kızlara gelince büyük tıp kazandı 1. yılını bitirdi. ortanca ergenlikle boğuşmakta. en küçük ise beni hergün şaşkınlıktan şaşkınlığa sürüklemekte. tam bir politikacı. 4.5 yaşına geldi neredeyse.
beni sorarsan:) az önce tanımladığım gibi sanki başka bir boyuta düştüm. bu boyutu tanımaya çalışıyorum bu arada kendim dediğim şeyi yeniden anlamayla meşgulüm. uzuuun bir süredir ben de buralarda yoktum. dönüşümüz paralel oldu. işte bu kadar:) sevgiler.

alkım doğan dedi ki...

Hey, yeni yazı! Ne iyi yaptın Justine. Çok özledim yazılarını. Tatilden dönünce ihmal etme, yaz olur mu? Ben de tatilimin son demlerini yaşıyorum. Artık dönüş havasına girdim. Yaz tatili tuhaf şey ya, böyle Dali'nin saatleri gibi sıcakta eriyor zaman, her şey... Tutamadığın bir şeyler var bu yaz tatilinde. Bana onun o belirsiz şekli bazen sıkıntı veriyor. (Fırsat bu fırsat, bir sıkıntı sokuşturayım şuracığa, eksik kalmıştı;))

Ama umarım çok güzel ve neşeli geçer senin tatilin. Dönüşte görüşmek üzere! Sevgiyle.

zapere dedi ki...

Hımmm beni saymayı unutmuşsunuz teessüf ederim miauwWW. İşin şakası bu tabii, siz yazın nereleri gezdiniz Yaz'ın. Ben pek gezmem, bir kedi ne kadar gezer, bir o bahçeye bir bu bahçeye bir daire çizer. Uğrar uğrar da "aman şu yokmuş, bu nerede merak eder". Herkes mutluysa mutlanır, canlanır, neş'e duyar miyavlar :))

justine dedi ki...

Tabletle uzun uzun yazamıyorum, klavyesine alisamadim bir türlü, c.'nin bilgisayarina da oturamadim zamansizliktan, onun icin yorumlara cevap vermem gecikti. Simdi, dar zamanda iki üç sey karalayayim dedim, kucagimda tablet sacimda havlu.;) izindeyim, c.'nin evindeyim tabii, ilk önce kisa bir tatil yaptik simdi ayni rutin -can sıkıcı birkaç farklilikla- devam ediyor. Hepsini konusuruz, yarin ya da daha sonra adamakilli oturacagim buraya. Herkese sevgiler, selamlar.

TheSaint dedi ki...

Kimler gelmiş :) hoş gelmiş... En son iki şeker kız ve taze poğaça kokuları kalmıştı aklımda...Yeniden görmek güzel...

Adsız dedi ki...

Tatil ve sıcak iyice tembelleştirmiş sizi.. C, size saz çalıyor mu?:))

justine dedi ki...

Gugukkusu merhaba, gecikmiş bir merhaba oldu bu lütfen kusura bakma, yaz iyice gevsetti beni, zapere haklı. ;)

Yeni fakülten hayırlı olsun, iş konusunda da kolaylıklar dilerim sana ve cok cok haklisin; iş var, hep iş var! Büyüğü tebrik ederim, ortancayla ise işin zor, ergenlik mi bırrrrrrr!;p küçük tam sevilmelik yaşında, öpüyorum onu.

Tabii seni soruyorum, sorarım, üç muhtesem kiz çocuğu yetistiriyor ve bir de isinle ugrasiyorsun, vallahi bravo, hayranim sana. Kendini anlama meselesine gelirsek; ben biraktim artik, tam da senin gibi yeniden yeniden ve yeniden kendimi anlamalara calisip beceremezken, bos verdim artik. Hizla geciyorum o işi. ;)

Cok sevgiler, kizlara sariliyorum.

justine dedi ki...

Alkım, canım! Ben de seni özledim, yazilarini ve seninle ilgili her seyi. Sesini burada duymak rahatlatıyor beni, iyi ki uğradın. Dali saati benzetmesi iyiymis, sicakta eriyen zaman, cok iyi.

Eh, sıkıntı her zaman var, o olmazsa olmaz.;p

Cok sarıldım, sevgiler.

justine dedi ki...

Zapere.;)

Bir döneyim evime, tatil bitsin, yazarim, anlatirim tabii, bol bol foto da koyarim hem renklenir sari kent. Tembellik konusunda ise çoooooook haklisiniz, sicak eritti beni.;/
(sazı nasıl, nereden bildiniz!? saz değil ama bağlama caliyordu bir zamanlar, simdi ise klasik kemenceye takildi, dinliyorum bol bol.;) ama ben ney üflemesini diğer her seye tercih ederim.)

justine dedi ki...

Saintcigim, hosbulduk, sağol. ;)