Salı, Haziran 07, 2011

bu tatlı, çok anlamlı

 (fotoğraf şuradan)

Geçen gün laf arasında, canım aşure istiyor, demiştim anneme. Bugün uyandığımda aşure kokuları dolmuştu eve. Tamam, yaşım küçük olsa sorun yok ama ne bileyim bu yaşta da, şımarıyor insan böyle durumlarda;p Bloğu okumayacağına güvenerek küçük bir kritik; çok lezzetli ama birazcık şekerli olmuş. Nuh'un bol hikâyeli, bol çeşnili, bol anlamlı bu tatlısı ile ilgili şöyle bir çalışma var, basit fakat yine de bakabilirsiniz.


Bu şarkıyı rüyamda gördüm sanırım. Kalktığımda kafamın içi konser salonu gibiydi. "mecazi aşka inandım güneşli havalarda", yüzümü yıkarken şarkıyı söylüyordum. Dinleyelim o zaman.

Bugün dışarı çıkmalıyım, yüz yıldır sırt çantası alacağım diyorum, alamadım bir türlü. Ben çanta almaya karar verdiğim zamanlarda Rüya doğmamıştı daha, ve hatta annesiyle babası tanışmamışlardı bile! Hey ki ne hey, Justine. Yuh sana.*

* Seinfeld'in bir bölümünde Jimmy diye bir adam kendisinden üçüncü şahısmış gibi bahseder,  ona benziyorum;p

15 yorum:

Clea dedi ki...

şekeri benim için iyi:p hadi alalım şu çantayı artık bebeğim!

justine dedi ki...

Yalancı;)

yagmur dedi ki...

Harika gorunuyor!
Hem anneye kusur bulunmaz. Ruyasina filan girer, okumus kadar olur :P

Cihan dedi ki...

Annesinden uzakta olanların üzgünlüğüne ne yapacağız sevgili Justine? Alacağın olsun emi :)

endiseliperi dedi ki...

afiyet olsun, justine'ciğim. çantayı aldın mı bakalım? nasıl acaba?

öpüyorum. sevgiler.

justine dedi ki...

Yağmurcuğum, söyledim ben anneme şekerinin fazla olduğunu, hoşuma gitmedi arkasından konuşmak. "A, öyle mi, aşure tatlı olur tatsız aşure mi olur kızım", dedi o da;p
Mantıklı tabii, sustum ve mırın kırın etmeden yedim;)

Sevgili Cihan, senin yerine de yerim, sorun değil benim için;p

İkinize de çok sevgiler.

justine dedi ki...

Aldım aldım canım, en sonunda! Hatta biz Poliş'le coştuk, onun sette kullandığı çanta çok eskimişti ona bir sırt çantası, kendime büyüüüük bir sırt çantası -dağcı çantası gibi ama aynı zamanda sürmeli (ne derler ona, çekçekli mi, hani tekerlekleri var)- ve bir de kol çantası (fakat sırta takılıyor bu da) aldık. Sen Blue Valentine filmini seyrettin mi? Orada Michelle'in taktığı bir çanta vardı. Biz Poliş'le çok beğenmiştik, hem sırta takıyorsun spor bir tarzı var, hem de deri ve çok şık. Küçük sayılır. İşte sonra bir film daha seyretmiş ve aynı çantadan başka bir oyuncuda da görmüştük. Demek Hollywood'da bu moda demiştik hayretle;p Sonra birkaç mağazaya sormuş, çok zor bir şey istiyormuşuz gibi cevaplar almıştık. Yokmuş, olmazmış öyle çanta;) Bulduk valla, arayan buluyormuş, ki aramadık bile! İkinci girdiğimiz yerden aldık, satıcı çocuk çok sevimliydi (ilk dükkandaki adam kocaman dövmeli ve acayip iticiydi, hayatta almam öyle birinden) dolaşmayalım dedik işte.

Of, ne çok uzattım;) Biraz önce girdik biliyor musun eve? Hemen soyundum, aldıklarımı arka odaya attım ve çay koydum. Yarın 24'cüyüm yine. Çay keyfi yapacağım.

Sen ne yaptın bugün? Atze'nin bloğuna baktım, oraya yazıp, oradan sohbet edecektim sizinle, son anda yorumun geldi. Ve çenem düştü;p

Çok sarıldım canım, ben çaya bakayım bir.

endiseliperi dedi ki...

dizi izliyoruz şimdi; the killing. muhteşem bir polisiye dizi. izle mutlaka. sürüklenebilir dağcı çantası iyiymiş. sırta takılır kol çantası da iyiymiş. renkleri ne, bana renk lazım. araba aldım desen de rengini sorarım, çorap aldım desen de. güle güle kullan. ben diziye döneyim. hatta önce şu çayı ısıtıp kurabiye ile yiyeyim.

dışarıya dil eğitim seti almak için gitmiştim. arçil le buluşup, oturup, sohbet ettik. çok hoştu. arçil benim canım arkadaşım. çok da komik:)o kadar gülüyoruz ki birlikte. neyse. iyi bir gündü.

hadi. öpüyorum çok. selamlar herkese.

justine dedi ki...

Çay koydum şimdi, oh mis gibi, yorulmuşum ben;) The Killing'i hastaneden arkadaşım Metin de çok söylüyor. Güzel diziymiş,indiriyor Poliş, izleyeceğim.

Koyu kahverengi, küçük sırt çantası, diğeri de siyah. Daha inceleyemedim bile, biraz dinleneyim bakacağım, kaç gözü var, nedir ne değildir;p

Arçil'le sen Poliş'le ben gibisiniz, bol kahkaha;) Arada trajedi oluyor tabii, olsun o kadar, olur.

Sana da iyi seyirler ve afiyet olsun. Buradan da selamlar sevgiler var.

pelinpembesi dedi ki...

Justine , annelik bu işte! yaşın kaç olursa olsun en küçük istek anında yerine gelir..ben de mi böyle olacağım, şimdiden duygulandım ..

justine dedi ki...

Öylesin zaten Buket, olacağım filan deme şimdi. Sen, harika bir annesin, Pelin çok şanslı.
Sevgiler.

Adsız dedi ki...

Canımı aşure çektirdiniz ya, alacağınız olsun. Ben de aynı anneden doğmadım mı sorarım size! Çok da severim, özellikle sıcak ve çorba gibi yemesini. Şimdi Cihan Lily bana aşure yap dese ki demez sanırım (kızımın yemeğe ve yeni tatlar denemeye karşı inanılmaz bir direnci var), nasıl yapacağım ben şimdi. Kafam karışır benim tarifi okurken bile, onca malzeme:)) Neyse, afiyet olsun. Aman benim yerime yemeyin, ben yemedikten sonra yerime yenmiş beni hiççççç alakadar etmiyor canlar!
Serap

justine dedi ki...

;)) Üzülme şekerim, annem sana da yaparmış, istesin yeter diyor;) Ama sen istemezsin ki; makarna da yiyebilirdik, pilavla bile doyarım ben, hah ha seni seslendiriyorum;p

Liliş'i ve seni öpüyorum, benim hemen yatmam gerek yarın nöbet var. Kaçtım!

Unknown dedi ki...

aşure olsa ne güzel olurdu.

justine dedi ki...

A, diğer yorumlar arasında bu kaynamış. N'aber Hacivat? Aşure mevsimi çoktan geçti, geçmiş olsun yani;p