(sınavdan çıkmıştım burada, doktora için dil sınavı. ya üds ya da kpds'dir bilemedim şimdi, üç-dört yıl olmuştur. pozdan da anlaşılamıyor tabii sınavın içeriği;p yok dişim ağrımıyordu, fotoğraf çekilirken elini kolunu nereye koyacağını bilememe durumları. klasik.)
Eskiden çok fazla blues dinlerdim. İstanbul Blues Kumpanyası'nı bilir misiniz? Onların "god put the rainbow in the sky" şarkılarına bayılırdım. Efes Pilsen'in blues festivali vardı, vardır belki hâlâ, kaçırmazdım onu. Nöbet sonrası trenle (aktarmalı) İstanbul'a gittiğimi ve bir gün sonra döndüğümü hatırlıyorum da, çok gençmişim sanırım;) Bir de deli gibi blues cdleri alırdım, tüm paramı onlara verirdim valla, nerede o zamanlar mp3 filan. Çok oldu ara vereli, blues'u geçtim, müzik dinlemek bile zor geliyor bazen. Dün akşam C. bir şarkı gönderdi bana, çok güzel, bayıldım. Türkler de blues yapıyor, çok iyi yapıyormuş hem de. İstanbul Blues Kumpanyası'nı filan bilirdim de Yavuz Çetin'i duyduğum, bildiğim hâlde çok dinlememiştim. Siz de dinleyin istedim.
(Yavuz Çetin/Seni Çok İstiyorum)
--------------------------------*E. Cansever, Günlerden şiirinden.
4 yorum:
justine, hala var efesin festivali.şehir şehir oluyor yanılmıyorsam. yaa yaşlandık mı nedir ben de dinlediğim bazı şeyleri dinleyemiyorum artık :) bu arada atze ve peri nerde, haberin var mı??
Bilmem ki Buket, yaşlandık mı, yoksa hevesler mi kaçtı gitti bir yerlere, inan hiç bilmiyorum.
Peri yoğundu son zamanlarda, Vuslat'ın sitesinde yorumunu görüyorum arada sırada, bakarsın belki. (http://vuslat-aktepe.blogspot.com/)
Atze'yi ise hiç bilmiyorum, iyidir, işleri vardır kesin.
Sevgiler.
Fotoğrafta ne kadar da muzır çıkmışsın öyle! Gözler çakmak çakmak aşağıdan yukarıya bakıyor. Gairp bir muzırlık ve sevgi ifadesi, gülümseme de sebebi anlaşılamayan bir mahçubiyet gizli. Çok hoş bir fotoğraf.
Evet mavi bir renk değildir. Olamaz da renk yalnızca semboldür, ifadedir. Mavi ise söylerken bile kendini aşan bir anlama sahip. Mavi demek yetmiyor o devasa duyguyu tarif etmeye... Güzel söylemiş şair!
Blues severim ama Türkçe hiç dinlememiştim. Fena değilmiş. Yine de ben hala bu konuda reyimi anavatanından yana kullanmak istiyorum.
Sevgilerle...
Ben hep, her durumda utanırım Vuslat, mahcubiyet oradan. Yavaş yavaş aşmaya çalışıyorum bu huyu, her anlamda.
Blues konusunda haklısın belki de, her şey orijinalinde güzel. Skip James'i yere göğe koyamamaları bundandır blues dinleyicilerinin. Çok güzel söyler, etkileyicidir James.
Sevgiler.
Yorum Gönder