Salı, Mart 13, 2012

yakınlık uçurum yaratır, o uçurum şiirdir sevgilim


"...
ey canımın güftesi, eylülün ikinci haftasıydı o sıra
bana gülümseyerek getirdiğin bir bardak suydu o sıra 
hatırla denize hiç bakmadık çünkü kıyısındaydık
bir elma kendi kendine büyür dururdu o sıra 
..."
t. uyar/kıyıdaki elmaya bir ses 
 

"...sevgilim, şimdi ben çok yorgunum. yorgunluk bir sıvı gibi vücudumda dolaşıyor. olsun, evinde duvarlar yardım eder insana. akşamları çökmesi tanrının merhameti nasıl olsa. ama senin yaşamadığın yer, nasıl benim evim olabilir?..."

"...çok kızıyorum, çok üzülüyorum ama kitabım bitince yarın nöbet için hazırladığım çantaya ilk senin yazını atıyorum. dergiye yazdığın yazıyı okumak, tekrar okumak, sevdiğim adamın çok sevdiğim kitap hakkında ne düşündüğünü bir daha okumak, onun benim ne düşüneceğimi merak ettiğini bilmek, onun için bu kitabı bana hediye ettiğini anlamak, "o şey" senin ve benim, bizim düşündüğümüz tüm şeylerden daha karışık..."

"...kimi zaman kulaklarımla rüya görürüm. karanlıktır, sadece ses vardır. korkutmayan, sağaltan bir ses. sanki görmek denen şeyden hiç haberim yokmuş gibi, acı duymadan dinlediğim bir ses. senin sesini öylece duyuyorum kimi zaman, uyanıkken. konuşmazken, şuuruma ihtiyaç duymazken. seni dinlemiyorum, çünkü seni dinliyorum..."
 
"...kesintisiz konuşurken araya giren es, çarpılıveren cümleler, anlatamamanın üzüntüsü, peki'ler, oldu'lar, tamam'lar, iyi'ler, o şey orada saklı. öyle saklanmış ki üstelik; hem, hemen buluverecekmişiz gibi, ve bizi teselli edip rahatlatacakmış gibi ona güveniyoruz hem de hiç bulamayacağımızı, peki'nin yerine başka hiçbir kelimenin konulamayacağını çok iyi biliyor, o karanlık huzura sığınıyoruz..."
------------------
Doğum gününü buradan ikinci kutlayışım, geçen yıl doğum günleri önemlidir öğreteceğim demiştim, eh biraz öğrettim sayılır;) Yine geçen yıl Chagall'ın harika bir resmini koymuştum, şimdi beraber çektirdiğimiz ilk fotoğrafa bakıyorum. Ne kadar önemli bu fotoğraf, ne kadar seviyorum, bilsen. Daha nice kutlamalar olsun canım, iyi ki doğdun, kutlu olsun.

50 yorum:

TheSaint dedi ki...

wowww diyorum...ve mutluluklar diyorum :)

TheSaint dedi ki...

wooowww diyorum, mutluluklar diyorum, çok sevindim diyorum...

justine dedi ki...

;p

Sen çok iyisin diyorum ben de;)
-------
Sevgili Saint, sabah nöbetten geldim, duş, çabuk çorba, şu bu derken, saat kaç oldu. Sesini duydum, gülümsedim yine, mutlu oldum. Teşekkürler.

p.s.: Doğum gününün sahibi ne zaman fark edecek bakalım, tam leyladır o;p

justine dedi ki...

Ve ben hemen uyumalıyım tabii! Kaçtım;)

Kızına öpücükler, çok sevgiler.

aglea dedi ki...

bugünlerde gördüğüm en güzel şeysiniz ki siz. çok mutluluklar. öyle yakışmışsınız ki, gözlerim doldu görünce. çok tatlı bir şey bu yaa:)

iyi ki doğmuş c! iyi ki justine'in sevgilisi olmuş sonra da:)

sevgiler, öpücükler.

Adsız dedi ki...

Doğum günlerini 'birazcık' seviyorum.

Bu resmi seviyorum.

Seni çok seviyorum.

Saint, Tanrı seni kutsasın :)

C.

Adsız dedi ki...

"ama senin yaşamadığın yer, nasıl benim evim olabilir?..."

Justine, bu çok hoş! Hem alıntılar, hem resim (hele resim) hem şarkılar. Geçen seneki kutlamayı da okudum, harika. Nazar değmesin size.

C.'nin doğum gününü ben de kutlarım. Ne şimdi C., balık mı oluyor?

Mutluluğunuz daim olsun canım, "yetmez mi?" diye sorulduğunda "daha yok mu?" diye sorun hep. Sevgilerimle.

Clea dedi ki...

çok güzel bir kutlama olmuş bu canım, çok özel. C. pek sevmese de aslında doğum günlerinin güzel tarafları vardır. iyi ki doğmuş o zaman, iyi ki bulmuşsunuz birbirinizi, çooooook seviyorum sizi:-)

justine dedi ki...

Herkese teşekkürler;)

Şimdi türk kahvesi yaptım (bu kahvenin başına "türk" kelimesini eklememeliymişiz, kendimize oryantal bir bakışla bakmamız komikmiş. miş, mış, iyi ki doğdun sen C., çok tatlısın;p), mis gibi olmuş. İçtikçe kendime geliyorum sanki, çok güzel.

Agleacığım, daha önce demiş miydim, çok tatlısın sen;)

Passiveciğim, evet tam bir balıktır C. Şimdiiii, tam bir balık nasıl oluyor yahu, deme lütfen(kalıp öyle ben ne yapayım;p), onun gibi oluyor işte;) Dalgın, uyur gezer, romantik (e heh), plansız, programsız, gözler tek bir noktada sabit, vs. vs. Bak, dün ne oldu, anlatayım; havaalanındayız, ben check-in yaptırıyorum, laptop'ı ve kol çantamı ona verip boş yere bekleme canım, bir yere otur istersen dedim. A ha! Demez olaydım! Adam öyle bir yere oturmuş ki, ara ki bulasın. Bir şey lazım oldu, çantama ulaşmalıyım, adam yok. Hah ha, telefon da onda, delirdim, delirdim! Bakma şimdi gülerek anlattığıma, çok sinirlendim. Nice sonra karşıdan geliyor beyefendi, balık balık, hiçbir şey olmamış gibi;) Eeee, daha gizli bir yere gitseydin bari, hiç görünmeyeceğin, dedim. O yine sakin, beni yatıştırmaya çalışıyor;p Of, ne çok dertliymişim;)

Ablam da balıktır, Serap. Çok benziyorlar birbirlerine.

Tekrar teşekkürler Passiveciğim, sarılıyorum sana.

Polişka ben de çoook seviyorum seni, öpüldün. Canım.

zerka dedi ki...

justine, alıntılara vuruldum, müthişler, “evinde duvarlar yardım eder insana” “ ama senin yaşamadığın yer, nasıl benim evim olabilir?” sana ait olduklarını tahmin ediyorum.

doğum gününde böyle bir yazı okusa insan daha ne ister ki?:)

c.nin doğumgünü kutlu olsun, daha nice doğum günleriniz olsun birlikte.

sevgiler çok.

Adsız dedi ki...

of of, balık demek.. işin var Justineciğim ya da işin iş :P olaya neresinden bakarsan yahut o, o an olayı hangi tarafından görmeni isterse. :)

anlattığın olay ne kadar tipik, gözümün önünde canlandı, çok güldüm okurken, sakin sakin gelip seni de sakinleştirmeye çalışması falan. çok yaşayın siz e mi?

aramızda kalsın ve laf söz meclisten taaa en dışarı, bir zamanlar, toy mu toy bi veletken, yani balıklar tarafından defaaten çarpılmadan önce, "bu dünyada bir balıklar, bir de onlara aşık olan alıklar vardır" derdim, sen misin diyen, o gün bugündür çarpılmış bir alık olarak dolanıyorum ortalıkta. Hayır, sadece balıklar da değil, kendim de dahil olmaz üzere şu su grubu insanlarından çektiğimi, hatır için çiğ tavuk yiyen çekmemiştir. bıktım kendilerinden, yok mu bi ateş yahut hava, hatta toprak bile olabilir, yoruldum artık bu sulusepkenlerle yaşamaktan.. :)

sevgilerimle canım ve "sonsuz" :) mutluluk dileklerimle.

alkım doğan dedi ki...

Ne harika bir fotoğraf!!! Justine bugünlerde hep bir doğumgünü, bir şenlik var hayatında sanki. Ne güzel! C.ye nice güzel yıllar:)
Doğumgünlerimi sevmem ben de, ne bileyim bir baskı hissederim üzerimde, başa çıkamam bir şeylerle filan ama başkalarının doğumgünlerini kutlamak hoşuma gider.
Bu balık hikayesini çok sevdim (senin sinirlenmeni de anlıyorum bu arada:) ve bir yerden de çok tanıdık geldi. Benim etrafım dalgın insanlarla dolu, bana çok sevimli geliyor bu hal. Dalgınlık hikayeleri yazmaya kalksam pek sıkıntı çekmezdim sanırım;)
çok sevgiler,

Adsız dedi ki...

Merhaba,
C. doğum günün kutlu olsun canım! İyi yaşa:)) Justine ben bu resmi biliyorum. Çok güzelsiniz. Mutluluğunuz daim olsun:))
Sizleri kucaklıyorum.
Ve evet balık gibi, plansız programsız, aşk gibi, gözünün bir şeyi görmemesi gibi, aynı hataları defalarca yapmak gibi, tekrar tekrar pişman olmak gibi...
serap

justine dedi ki...

Bir iki saat önce eve geldim, Rüyalar'a gitmiştim, çok güzel, çok tatlı, on beş günde inanılmaz büyümüş. Moralim iyiydi. Biraz haberlere bakayım dedim, canım sıkıldı. Kapatamadım sayfaları, saçma sapan bir ülke burası. Hep söylüyorum, boktan bir dünya yaşadığımız yer.
--------
Mentalist'in son üç bölümü birikmiş ben izindeyken. Sabah indirmiştim. Şimdi onları seyredeyim en iyisi. Mentalist olmasa Neo'nun tavsiye ettiği Sherlock'lara başlayacaktım. Kurgu hep rahatlatır.

Hepinize teşekkür ediyorum, yarın evdeyim konuşuruz sanırım.

Herkese sevgiler, selamlar.

Adsız dedi ki...

Merhaba Justine,

Size bir dizi daha onerecegim, belki biliyorsunuzdur; game of thrones.

Super bir "medieval fantasy". Yeni sezonu da nisanda basliyor, ben 3. kitabini okuyorum. Turkiye'de de var sanirim cevirisi.

sevgiler,

Natali

justine dedi ki...

Zerkacığım, günaydın, nasılsın? Biliyorum, gün çoktan aydın olmuştur senin için, ama olsun ben neredeyse sabah yattım, kahvaltı, çay filan derken ancak şimdi oturabildim pc başına;)

Yazıya koyduğum alıntılar bizim birbirimize yazdığımız mektuplardan. Geçen yıl yine mektuplardan seçtiğim cümleleri koymuştum sayfaya, bu yıl da öyle oldu. Laf açılmışken söyleyeyim, ben alıntı konusunda çok hassasım Zerka, bir cümle, hatta bir tamlama bile kullansam burada, muhakkak yazarım sahibini. Kelam (hâliyle yazı) bütünüyle haysiyettir çünkü (cemil meriç'i sevgiyle anıyorum), o değeri korumak gerektiğini düşünüyorum. Blog dünyası (aslında tüm internet alemi) bu konularda çok özensiz. Ne yapılan alıntıların sahibi yazılıyor, ne de okudukları şeyin alıntı olup olmadığına bakmadan birbirlerine övgü ya da yergi yazıyor insanlar. Üzülüyorum ben böyle şeylere, hoşuma gitmiyor.

Uzun bir telefon arası...

----------
Şimdi bize gelelim;) Dur o konuda da biraz konuşayım;p Üç yıl kadar oldu bizim ilişkimiz başlayalı, bunun bir buçuk yılı sadece yazıyla iletişim kurduk. Uzun uzun mektuplar, kısa notlar, şiirler (elbette bize ait değil;)) vs. vs. Yazısından, kelimelerinden ayrı düşünemediğim bir adam vardı karşımda. Sesini ilk duyduğumda yaşadığım şaşkınlığı anlatamam sana, yazıyla sesi bir türlü birleştirememiştim, ikisi de yakındı, samimiydi, ama farklı kişilerdi sanki;) Her neyse, işte böyle Zerkacığım, yazıdaki tüm alıntılar ikimizin mektuplarından, koyular benim cümlelerim, açıklar onun.

Teşekkürler, çok sevgiler.

justine dedi ki...

"bu dünyada bir balıklar, bir de onlara aşık olan alıklar vardır", sevdim bu lafı;p

Passive, canım, sen ne burcusun bu durumda? Akrep, yengeç? İki burcu da çok severim, konuşmuş muyuz önceden bu konuda diye baktım, bulamadım bir şey. Ah, balık konusunda nasıl da haklısın. Anlattığım ve senin güldüğün olay, tipik balık hâlinin sonucunda ortaya çıkmış bir olaydır, kayıtlara düşülsün, gerçekten;) Başka bir burç o kadar leyla olmaz, olamaz;p Bir de o gün sakinleşeyim diye çay içeyim dedim, oturduk bir yere, elimi tutmuş bana şişşt tamam, tamam diyor. Ne tamam, sanki ben kayboldum ortadan, asıl sana tamam!;p Ablamı hiç anlatmayayım, müthiştir, Deyvo anlatsın onu da;)

Demek senin tecrübelerin de var bu konuda, ağzın yanmış belli;) Yorulmuşsun ama tatlı bir yorgunluk bana kalırsa, yine de allah gönlüne göre versin her şeyi (dilenci duasına da başladım, tam oldu;p), tüm güzelliklere layıksın sen.

Çok sarıldım, öptüm Passiveciğim, içten dileklerin için teşekkürler.

p.s.: "sonsuz" mutluluk palavra tabii, olsun, ucundan kıyısından mutlu olmaya çalışıyoruz işte;p

justine dedi ki...

Alkımcığım, teşekkürler. Bu fotoğraf güzel geliyor bana da, biz fotoğraflar konusunda şanssızız aslında. Çektiğimiz fotoğraflarda ya o çıkmıyor ya da ben, kesip duruyoruz birbirimizi;) Poliş çekse, fıstık gibi olur biliyorum, onun için özel bir çekim günü ayarlayacağım Polişka uygun olursa;p (dalga geçiyorum işte, komik işler bunlar;))

Dur bir kahve yapayım ben, sonra devam edeyim.

Tamamdır, bir yudum aldım kahvemden, güzel oldu;)

Demek karşıdan bakınca hayatımda bir şenlik hâli var gibi görünüyor, ne hoş;) Alkımcığım, biliyorsun birazcık zor günler geçirdim, hâlâ da bir şey değişmiş değil, sorunlar hep vardı, hep olacak. Ama işte böyle olaylar sayesinde unutuyoruz dertleri filan, anlık rahatlamalar iyi geliyor. Onun için diyeceğim şudur ki; doğum günleri iyidir;p Nasıl bağladım ama;) Baskı konusunda haklısın, onun için ben de sevdiklerimin doğum gününü kendiminkine tercih ederim. Birilerinin senin incelikli ve sevgi dolu sözlerinle mutlu olacağını bilirim.

Dalgınlık konusunda etkileyici ve sarsıcı bir hikâyem daha var (baş rolünde c.'nin olduğu), ama anlatırsam çok uzar şimdi. Bir ara unutmazsam anlatayım.

Çok sevgiler, selamlar canım. Sarıldım.

justine dedi ki...

Canım ablacığım, gördüğüm en "balık" balıksın sen, çok seviyorum seni;)

"the fish doesn't think,
because the fish knows everything"

Dalgın bakan gözlerinden öperim ve lütfen gözden öpme ayrılık getirmesin, canım benim.

justine dedi ki...

Merhaba Natali,
dizi tavsiyesi için teşekkürler. Game of Thrones var bende, biraz bakmıştım görüntülerine, aklımda olsun seyredeyim öyleyse. Süper de demişsiniz üstelik, eh izlemek şart oldu bu durumda;) Çok sağolun tekrar.

Sevgiler.

şenay izne ayrıldı dedi ki...

kız tarafı olarak damat beyi gözüm tuttu. sakalları filan.

Adsız dedi ki...

Herkese ayrı ayrı ve çok çok teşekkür ederim :)

Laf aramızda, doğum günü çocuğu olmaya pek alışık değilim :p Haliyle, epey mahcup oldum, eksik olmayın.

aglea, çok incesin, hatta o senin güzelliğin :)

passive, bu "hel min mezîd" meselesini justine'e vaktiyle anlatmıştım. Sufilerin cehennemin sözleriyle marifet ve muhabbeti ifade etmesi bana oldukça ilginç görünüyor. denizden korkarım, balık yemek ile beraber balığa bayılmam. su ve balıkla ilişkim bu şekilde. bizimki sorana kadar burcumu filan da bilmezdim, düşün artık :)

Clea!

Muhteşemesin sen! Evet, biliyorsun, meyveli pasta seviyorum :p

zerka,

teşekkür ederim, çok. söylediğin gibi, güzel bir hediye oldu. el yapımı sayılır hem :p

alkım,

dalgınlar için bence farklı toplumsal kurallar inşa edilmeli bence. otobüslerde durağı kaçırınca otobüs geri dönmeli mesela. gideceğimiz mekanı otobüsün gittiği yere taşıyana kadar en iyi çözüm bu. ayrıca kaybetmemek için üzerimize bir tür alıcı filan yerleştirebilirsiniz. nasılsa alıcı taşıdığımızı da unuturuz. bu konuyu bir düşünelim :)

Serap,

Bu balık olma meselesini ben cidden hiç bilmiyorum. Sana güveniyorum, yakaladığımda anlattıracağım :) A, biliyor musun, Lily de doğum günümü kutladı! Çok güzel bir çocuk o. Seviyorum sizi.

Justine, o kablo yoktu çantada, cidden!

C.

justine dedi ki...

Tanısan -sakal filan dışında-, kendisini de seversin Şenay;) Eminim çok iyi anlaşırsınız siz. Abartmadan söylüyorum, tanıdığım en ahlaklı insanlardan biridir o, şekle şemale önem vermez, kibar ve düşüncelidir. Kimseyi kırmaz (bazen beni kırıyor, pardon;p), sesini yükseltmez, duruşu çok çok sağlamdır. Ben mesela, bazen, bazı konularda ılımlı olabiliyorum, siyasi ya da gündemle ilgili, o serttir. Onunla tartışırken aklıma çok sevdiğim iki isim geliyor; Chomsky ve Emil Galip Sandalcı. Deli gibi tartışıyor, çok acıtıyoruz bazen birbirimizi, ama yine birbirimizin vicdanı olmaya çalışıyoruz. Ben ona güveniyorum, bir insanla ilişki kurmak için, aşk, meşk filanı geçelim şimdi, adam gibi bir ilişki kurmak için bu yeter zaten. Yetiyor.

O hoo, kaptırmış gidiyorum! Bunları söylememiştim ona, senin sayende hissettiği (sanırım) şeyleri yazıyla da görmüş olacak;p

İçimden geçenleri söylememe yardımcı olduğun için teşekkür ederim Şenaycığım sana, sımsıkı sarılıyorum.

justine dedi ki...

Tabii tabii, hatta ben de yokum aslında, ya da şöyle; "bir kablo vardır çantada çantadan içeri" ;p

"There is no spoon", diyorum sana, başka da bir şey demiyorum canım;)

Passive Apathetic dedi ki...

"Ne tamam, sanki ben kayboldum ortadan, asıl sana tamam!" ahah, çok tatlısın sen Justine, C. sırf bu kadar güzel kızıyorsun diye arada seni kasten kızdırıyor olabilir. Evet, balık leylalığı ve sakinliği karşısında mantık iflas ediyor, zihin mavi ekran veriyor bazen resmen.

Benden ne olur? Ancak mıymıy, mızmız bir yengeç! Mesela akrep dirayeti ve güçlülüğü yok bende, onun için Neo'ya bakacağız. :)

Bu arada C. hakkında yazdıklarını okudum, satırlarının arasındaki muhabbet beni söylediklerinden daha çok etkiledi. Ağzınızın tadı bozulmasın hiç, Allah sizi birbirinize bağışlasın. (bak bi dilenci duası da benden :P)

C., bu cehennem meselesini, dün geçen seneki doğum günü kutlaması yorumlarınızı okurken gördüm zaten, hiç duymamıştım, ne güzelmiş ve sen de ne zarif kullanmışsın, çok hoşuma gitti.

İkinize de selamlar, sevgiler, bize yaşadığınız bu güzelliği yansıtıp mutluluğunuza ortak ettiğiniz için teşekkürler.

(Yorumu göndermedi bir türlü blogger, üst üste OpenID hatası deyip durdu. Ard arda geldiyse kusura bakma canım, sil fazla gelenleri.)

TheSaint dedi ki...

Açıkcası doğumgünlerinden ben de çok sıkılırım hatta sevmem. Kendi doğumgünüme bile katılmamak için uğraşırım...

Ama naparsın C. Tanrı kadınlara biz erkeklere sevmediğimiz şeyleri yaptırabilme tılsımı vermişken yapacak hiç bir şey kalmıyor, biraz biraz sevmeye başlıyorsun...

Yeni yaşını istediğin gibi harca C.

Tanrı hepimizi kutsasın :)

justine dedi ki...

Yengeçlere bayılırım ben! Hiç abartmıyorum çok çok severim yengeçleri. (burcunu tahmin etmiştim aslında) Polişka tipik bir yengeçtir;) Kimseye zararı yoktur sizin burcunuzun, ne yaparsanız kendinize yaparsınız. Aslında hüzünlü bir burç yengeç, ama dert etmeyin sizin yerinize ben üzülüyorum, efkârınızı azaltmaya çalışıyorum elimden geldiğince;) Yengeçleri sarı, sıcak, hüzünlü kelimeleriyle tarif ederim ben yıllardır. En güzel sarı, sizin puslu hâle getirdiğiniz sarı. Güneş havayı ağırlaştırır, ve biz elimizle tutacakmış gibi hissederiz ya, işte orada belli belirsiz bir renge bürünür elimiz. Bahsettiğim renk işte o sarı. Çok karamsar çok dertlisiniz. Öyle çaresiz kalıyorum ki bazen sizin sarınız karşısında, derin çok derin keder, sonsuz yalnızlık. Fakat biliyorum, bile isteye yapıyorsunuz bunu, çok kızıyorum, çok içten anlıyorum.
Neyse, böyle işte;)

Aklıma aşağıdaki şarkı geldi, onu dinledim şimdi. Bir de bira açtım. Sarıldım.

http://www.youtube.com/watch?v=J34nmEWXttI

justine dedi ki...

Saint, doğum gününü kutlamak için sabırsızlanıyorum;p

Clea dedi ki...

biz de birbirimizin vicdanı olmaya çalışıyoruz; "çok huzurluyum ondan uyuyorum" vicdanı, "sen sevdiysen ben de sevdim sevgilim" vicdanı, "söylediğin şeyi düşünüyordum cevap verecektim hayatım" vicdanı:p hah ha bizim sizden neyimiz eksik. bunlar da güzel, seviyorum çok bunları:-) yayınlama tabii bunu şeker. yorumların çok güzel, allah herkese böyle izleyici versin, amin.

justine dedi ki...

Hah ha!;)) Çok güldüm;) Yayınlamaz mıyım, elbette yayınlarım Polişka, Volkan da okusun hem;p

Bahsettiğin o vicdanlar da iyiymiş, pek bi değişik hem;))

Amen;p

p.s.: Hüzünlenmiş, bir bira açmıştım, sizin burcunuzdan bahsedince, kendime geldim şimdi. Gerçekten insan ruhuna iyi geliyorsunuz, siz yengeçler tabii;p

Clea dedi ki...

aaa yengeç burcuna hüzünlenip bira mı açtın? vallahi durumumuz trajik o zaman. zaten satürn kaç senedir ters açıda, ya da merkür, ya da tüm gezegenler. allahsız zodyak yengeçleri de gör, biz iyi insanlarız:-(

justine dedi ki...

Hah ha, Zodyak'a laf atıp saçma sapan konuşma şekerim, ne yapıyorsanız kendinize yapıyorsunuz siz;p O lafı tümüyle yanlış anlamışsınız; iğneyi kendinize, çuvaldızı da kendinize batırmayın yahu!;)
Hah, Ahmet Hamdi Tanpınar da yengeçmiş, havadan nem kapanlar kulübü!;p Şenay da yengeç, doğru hatırlamışım;)

http://sahip.wordpress.com/2011/07/14/yeni-kategori/#comments

Clea dedi ki...

virgül de varmış ama olsun yanlış anlamış olabilirim. hem niye hüzünlendin sen, asıl orası yanlış:-) nemli havaları severiz biz!

justine dedi ki...

Bilmez miyim;p

Yok doğru anladın, yengeçlere hüzünlenmiştim, amaan boş ver size bir şey olmasın;)

A, yarın mesai var, ben ne arıyorum buralarda!? "sempozyumda tercüme krizi"ne bakıp bakıp duruyorum akşamdan beri. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim, rezalet!

Görmeyenler varsa bir baksınlar diye;
http://video.ntvmsnbc.com/sempozyumda-tercume-krizi.html

Kızların yerine ben utandım, yazık.

justine dedi ki...

Burayı okuyan herkese;

Poliş'in gönderdiği linki aşağıya kopyalıyorum. Seyredin ve rahatlayın bence, eh hayat çok kısa;p


Düğünü Mahveden Kadın

;))

C.'ye mesaj attım şimdi, o çoktan uyudu tabii, şöyle yazdım; "evlenirsen o kadın gibi olurum düğününde! kork benden;p

Hah ha, kaçtım ben.

neo dedi ki...

yine bir kutlamaya geç kaldım, pöf!

fotoğraf çok güzel, kutlama da öyle. bence de doğum günleri önemlidir, kutlanmaya değerdir. ablam balıktır benim, bilirim nasıl duygusal, dalgın ve biraz da hassas mı desek aceba? olduklarını. pa, çok iyi demiş, daha yok mu deyin, isteyin.

ikinize de sevgiler çok. kıymetini bilin sahip olduğunuz şeyin, zira bu ara etrafımda pek rastlamadığım bir güzellik içindesiniz...

ve neo duygusallaşır :P

justine dedi ki...

;))

Duygulu Neo'yu seviyorum;p

Teşekkürler, çok sarıldım Neocuğum.

p.s.: Dün, sabahtan akşama kadar hastanedeydim, çalıştım. Eve geldiğimde ölü gibiydim (uykusuz işe gidersem böyle olur tabii, akılsız baş olayı), hafif bir film izledim, yattım. Hatta rekor kırdım iki gibi uyudum!;) Onun için cevap yazamadım canım. Kusura bakma. Seyrettiğim film Young Adult, Charlize Theron'un filmi. Hafif, basit bir şey izlemek istersen aklında olsun, çok kötü değil, çok iyi de değil, eh işte izlenebilir;)

Şiirin Demi dedi ki...

Çay onca demliki , günler okadar sakinki, bu düzel yazıların üzerine tebrik etmek düşer. paylaşım güzel şarkılar güzell..

sözlerin en güzeli um la biter

justine dedi ki...

Teşekkürler teşekkürler;)

Bugün benim çayım da oldukça güzeldi, sevindim yazımın sizin keyfinize eşlik etmesine.

"Seni seviyorum", bana kalırsa da sözlerin en güzeli, bazen erken söyleyip pişman oluyorsak da olsun, hiç ertelemeden söylemek gerek.

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

Canlarım!
Yorumlarınızı okudum. İyi muhabbet dönmüş burada:)) Valla artık siz kendi derdinize yanın. Balık burcu bu seneden başlayarak 2023 senesine kadar bir şanslı, bir ballı olacakmış, benden söylemesi. Zil taktım oynuyorum:))
serap

Adsız dedi ki...

Hah hah ha! Çok güldüm şu "düğünü mahveden kadın"a! Biraz kendime mi benzettim nedir:)) dansederken dünyayı unutan biri anladığım kadarıyla. Fekat geline çok ayıp olmuş!
serap

justine dedi ki...

Şanslı balık!!! Kulağa hiç normal gelmiyor şekerim;p

Şaka yapıyorum;) Bol şanslı, ballı günler diliyorum sana canım ve tüm balıklara. Aaa unuttum, C.'ye de tabii!;))

Çok özledim seni, sımsıkı sarıldım.

justine dedi ki...

Hah ha, evet evet Poliş'le seni andık o video hakkında konuşurken;)) Ama bil ki biz de öyle olmak istiyoruz, müthiş;p

Adsız dedi ki...

Canımcım, sen araştırmacı bir kişiliksin,şıp diye bulursun. Ne zaman teşrif edecekmiş James Bond beyefendi Adana'ya bir bakıver. Çekimler başladı, yollar, köprüler kapatılıyor, fakat adamımız gelmemiş daha. Burda Almanların yaptığı bir köprü varmış. Toplu taşıma gitmiyor, onun çekimleri orda olacakmış deniyor. Trene atlayıp önden gidiveresim geldi:))
serap

Adsız dedi ki...

"simdi sen kalkip gidiyorsun. git.
savcilar durur mu onlar da gidiyorlar. gitsinler.
oysa ben simultane ceviremem bilirsin."
ekşi'de okudum, çok güldüm! Başkaları da var, onlar da komik.
çeviri krizi üzerine:))

justine dedi ki...

Git lütfen canım, selamımı da söyleyiver Daniel efendiye;p Ne zaman geleceğini bilmiyorum ki, geleceğini bile yeni duydum valla, dur ben bir araştırayım şu olayı.

Tecüme olayına gelirsek, facia facia!;) Ben de bakmıştım ekşi'ye, hatta bazı entrylere çok gülmüştüm. Hepsini okuyamamıştım ama, çayımı koyup geleyim, bakayım neler var.

Yukarıya sergi fotolarını koydum canım, her şey sizin için, bakarsın bir ara;)

Çok öpüldün.

justine dedi ki...

Tercüme olacaktı, r eksik kalmış. Neyse, çay zamanı!;)

Adsız dedi ki...

doğum gününü kutlamak için biraz geç kalmış olsam da ilk fırsatı değerlendiriyorum:)dogum günün kutlu olun C. dilerim ki sevginiz hiç bitmez bu arada RÜYA da seni kocaman öpüyor:)

justine dedi ki...

Canım Meloş'um, ilk defa buraya yorum yazıyorsun, çok sevindim!;) C.'ye de söyleyeyim yorumunu, fark etmez o şimdi;) Çok öptüm, canlı canlı da öpeceğim seni ve Rüyacığımı. Çok yakında;p

p.s.: Melikeciğim yorumlarının sonuna adını yazarsan daha iyi olur, ben anlıyorum senin olduğunu ama herkesin anlaması için öylesi daha iyi olur. C. ve Poliş şaşırır mesela, abim sanarlar belki, ki ben hiç sanmam;p

Adsız dedi ki...

Teşekkür ederim melike :) izmir'de mutlaka çayını içmeye geleceğim, ki gıyabında epeyce övmüşlüğüm vakidir :) rüya'yı öp benim için. kutlamana çok sevindim. şimdi hasta yatağımdan kalkıp biraz yürümeliyim. ve, hayır, abin sanmazdım! :p

C.