Pazar, Aralık 19, 2010

"buraya bakın"

Pablo Picasso/Guernica



"...
Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında
Bir teneffüs daha yaşasaydı,
Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
Devlet dersinde öldürülmüştür.

Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:
Maveraünnehir nereye dökülür?
En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:
       Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir.

..."
ece ayhan

Konuşmak ne kadar boş ve anlamsız. Tarihe bakarken, birden ayarınız kaçabilir. Saatinizi, öfkenizi ve sabrınızı kontrol altına alamazsınız. Bu ülkenin tarihiyle ilgili bir sorunum var. Halleşemediğim, huzurla geçmişe bakamadığım bir fotoğraf sergisi. Jacques-Louis David'in The Death of Socrates resmini çok çok severim ben. Her baktığımda garip bir utanç gelir oturur içime. Böyle, bu şekilde ve utanmadan, ölenlerin tarihini seyrediyoruz hep beraber. Delirmek neden zor olsun ki? Hayır bir de sor sor nereye kadar, mendil neden kanıyor diye?

Jacques-Louis David/The Death of Socrates

6 yorum:

Clea dedi ki...

kalbimizdekiler bir canım. İçimizin acıması boşuna değil. ne çok ayıp var, ne çok günah. hangi ırmakta yıkanacak bu eller, nasıl gidecek üzerindeki lekeler?
sarıldım çok.

justine dedi ki...

O şarkıyı dinlemeliyim şimdi Polişka, ne kadar "eskide ve galibada" kaldı her şey, değil mi canım?

"Kaç bahar geçti, kaç gönül yıktık biz?
Hangi ırmakta yıkansın ellerimiz?"

Sarıldım.

Adsız dedi ki...

bu sarılma merakı ne böyle her yorumun altına her yazının altına sarıldım yazıyorsun çok iğrenç ve yapmacık duruyor böyle çok abartılı yazınca.

justine dedi ki...

Zavallı Adsız, nasıl bir hayat yaşamış ya da yaşıyor olmalısın ki sarılma kelimesi bile iğrenç ve yapmacık geliyor sana, çok yazık.

Gelelim buradaki yorumlara; kardeşime sarılmak için kimseden izin alacak değilim, velev ki sarıldığım kişi burada olduğu gibi kardeşim olmasın, başka biri, tanımadığım biri olsun, canım istemiş ve "sarıldım" demişimdir. Ben yakın hissettiğim kişilere sıcak ve samimi davranırım, kadın erkek, şu bu fark etmez, bu sayfada hiçbir sözüm yapmacık olmaz, olamaz. Burası kendimi kandırdığım bir yer değil çünkü, soğuk davranmak istediğimde de çok rahat yaparım bunu endişe etme sen. Şimdi senin çirkin yorumuna yaptığım gibi.

senayizneayrildi dedi ki...

konuşmak ne biçim değil mi ,kendi aramızda konuşacağız konuşacağız ve konuşacağız. ne biçim, hiçbir şey olmayacak.
bir de, twitter, friendfeed tamam da yani burası bambaşka, yazın diyecek değilim ama buraya yazın ya, buradan okumak daha güzel.
sevgiler.

justine dedi ki...

Şenay, canımsın sen.

Evet, konuşmak yoruyor, saydığın diğer yerlerde yazıp çizmek, yazılanları okumak da yoruyor. Böyle yorulup yorulup yeni kararlar alıp duruyorum; sadece bloğa yazacağım, onu bırakmam, gerisini boş vereyim diyorum kendime.. ama işte bir yerden başlayamıyorum. Neyse, bir İstanbul'a gidip geleyim, bakalım sonra neler olacak?

Sarıldım, çok.;p