Salı, Kasım 02, 2010

karaşın tarihi yazan bir "ece"


Ece, özeldir. Fotoğrafı arabından okumayı bilir, Kınar'ı, bakışsız, kara kedileri bize o anlatır. Tarihi tersinden okumaya adamıştır bütün ömrünü, devlet ve tabiat ilişkisi onun şiirinde anlam kazanır. Bütün bunları yapmasaydı bu mor külhani şair, yine de severdim onu, "karaşın" bir tarihi anlatmayı dert edindiği için bile severdim. Buraya sadece Bir Şiirin Bakır Çağı kitabından kısa bir alıntıyı yazacağım. Daha geniş bir zamanda, daha güzel anlatmalıyım onu. Çok zor olsa da eksiksiz ve tüm sevgimle.

Niçin yazıyorsunuz sorusuna cevap veriyor Ece Ayhan;

"- İki şey adına ve için yazdığımı söyleyebilirim. Dediklerim oturur ya da oturmaz bu benim kestiremeyeceğim bir şeydir. Ama benden söylemesi.

Kimbilir, belki de, yerimi (hakkımı) aramak uğruna çiziktiriyorum. Issız bir uçta ve kendi kendine bir şeyleri yoklamak anlayacağınız. (Efendi efendi ayakta durmaya çabalarken, bak bu bir budak da ne oluyor?)

Sonra bakın, inanılmaz bu pusu aşkına elime mürekkep almış da olabilirim. İnsan kısmısı, hele aşiretlerden boşalan Anadolu’da, üç-beş günlük bir pusu düşünebilir düşünürse. Yürürlüğe salınmış olan algı ortalaması, ideoloji ancak bu kadarına izin verebilir. Oysa ve ama otuz yıllık ya da bir ömür boyu yatan bir 'pusu', bir süreç nedense hiç tasarlanmaz. (Evet, aşağı yukarı bütün Doğu’da süreç yoktur. Nasıl Çılgın Aşk, Roman, Portre, Ara Kurumlar, Bireysellik, İnsan Hakları, Belediyelikler... pek yoksa.)

İşte böylesi bir olmaz’ın, ham hayalin arkasındayım ben; peşinde!"

Aynı kitapta Ece Ayhan'ın İstanbul'u diye bir bölüm var, Sirkeci'den bahsettiği, güzeldir.

"Türkiye'nin ve İstanbul'un gerçek başkenti Sirkeci'dir bence. Evet hatırlıyorum, çocukluğum ve yeniyetmeliğimde, yani eskiden, askerler hâki renkli elbiseleri ve palaskalarıyla, utangaç utangaç, tramvaydan Sirkeci'de inerlerdi. O zamanlar, yani, Nazım Hikmet'in, Sait Faik'in, Orhan Veli'nin... çağlarında demek ki tramvay ağı, İstanbul'a yetiyordu.

Evet, tramvaydan, Sirkeci'de inerlerdi askerler. Sanki "İstanbul Kanunları"nın her yerde, bütün bir Anadolu'da geçerli olmasını isterler insanlar."

Elbette, şairin meşhur şiirindeki Sirkeci ısrarını biliriz;

"Ey orta ikiden ölerek ayrılan çocuklar! Aslında başlayan
askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkeci'de mi inerler?
Süsüne kaçılmamış bir cenaze törenine gitmek için."
 
           
E. Ayhan-Orta İkiden Ayrılan Çocuklar İçin Şiirler

1 yorum:

Clea dedi ki...

Ece Ayhan'ın geleceğini biliyordum senden! Hakikaten "özel" bir şair o. Eline sağlık:)